Dental Fillng
Diş dolgusu, çürük veya hasar görmüş dişlerin tedavisi için uygulanan bir tedavidir. Dişlerde meydana gelen çürüklerin, darbelerin ya da diğer faktörlerin sebep olduğu hasarlar, dolgu işlemi yapılarak onarılabilir. Bu işlem sayesinde dişlere eski formunu, işlevini ve görsel estetiğini geri kazandırmak mümkün hale gelebilir.
Diş dolgusu, diş hekimi tarafından yapılan değerlendirmeler ile belirlenen dolgu malzemesiyle, çürük ya da hasarlı bölgenin temizlenerek doldurulması işlemlerini kapsar. Dişlerin sağlığının ve dayanıklılığının geri kazandırılmasına yardımcı olur. Çürük ve hasar sonucu oluşan ağrı azaltılarak daha ciddi problemlerin önüne geçilir. Diş hekimleri tarafından yaygın olarak uygulanan kolay ve hızlı bir tedavi yöntemidir.
Diş Dolgusu Nedir?
Diş dolgusu, çürük ve hasarlı bölgelerin onarılmasının yanı sıra estetik görüntüyü düzeltmek amacıyla da tercih edilir. Dolgu malzemeleri, doğal diş rengine uygun olarak seçilir ve dolgu tedavisi uygulanan dişler doğal ve estetik bir görünüme kavuşur.
Genellikle hafif bir rahatsızlık hissiyatına sebebiyet verir. Uygulama sırasında lokal anestezi kullanılsa da uygulama sonrasında birkaç saat süren geçici hassasiyetler meydana gelir. Ancak zamanla kendiliğinden azalarak geçer.
Diş dolgusu yapılan dişlerin, işlem sonrasında da desteklenmesi gerekir. İyi bir ağız hijyeni ve düzenli bakımlarla uzun süreli koruma ve kullanım sağlanabilir. Zamanla dolgu malzemesinin aşınması ve çatlaması gibi problemler meydana gelebilir. Bu durumlarda ise dolguların yenilerek tedavinin desteklenmesi gerekir.
Diş Dolgusu Nasıl Yapılır?
Çürükler, kırıklar veya aşınmaların sonucunda oluşan diş boşluklarının tedavi edilmesi için kullanılan diş dolgusu. Dişin yapısal bütünlüğünün, fonksiyonlarının ve estetiğinin korunması için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Meydana gelen boşluklar, dişin yapısal bütünlüğünü bozduğundan ağrının oluşmasına da sebep olur.
İşlem bir diş hekimi tarafından gerçekleştirilir ve işlemin öncesinde diş hekimi sorunlu bölgeyi değerlendir. Boşluğun konumu ve boyutu belirlenerek yapılması gereken işlemler ve diş dolgusu malzemesi için karar verilir. En yaygın kullanılan dolgu malzemesi kompozit reçinedir. Bu malzeme diş renginde olduğundan estetik bir görünüm sağlamak için etkili bir malzemedir. Kompozit reçinenin yanı sıra, alaşım amalgam dolgular tercih edilir. Genellikle küçük boşluklar için kompozit dolgular tercih edilse de büyük boşluklar için amalgam dolgular tercih edilir.
Diş dolgusu işlemine başlamadan önce diş çevresine lokal anestezi uygulanır. Lokal anestezi sayesinde ağrı hissi önlenerek hastanın konforlu bir şekilde tedavi edilmesi sağlanır. Ardından diş boşluğu temizlenir ve zarar gören kısım dişten tamamıyla uzaklaştırılır. Temizlenen ve hazırlanan bölgeye dolgu malzemesi uygulanır. Derinliğine göre kompozit dolgu veya amalgam dolgu yapılabilir. Özel ışık yardımıyla dolgu sertleştirilir ve gerekirse şekillendirilerek düzeltilir. Bu noktada, dişin ağız için yabancılık oluşturmayacak şekilde düzenlenmesi ve işlevine uygun olarak sivri veya yassı olarak şekillendirilmesi önemlidir.
İşlem tamamlandıktan sonra, dişin ısırma ve öğütme işlemlerinin kontrolü yapılır ve diş rengine uygun şekilde renklendirilerek dişin estetik görünümü desteklenir. İşlem genellikle kısa süre içinde tamamlanır. İşlem sonrasında hassasiyet ve his kaybı oluşabilir. Ancak, kısa süre içerisinde düzelir.
Diş Dolgusu Ağrılı Bir İşlem Midir?
Diş dolgusu, genellikle lokal anestezi altında yapılan bir işlem olduğundan ağrı ya da rahatsızlık hissi oldukça düşük olur. Anestezi sayesinde, işlem bölgesi uyuşturulduğundan ağrı hissi de çok büyük oranda azalır veya tamamıyla ortadan kalkar. Anestezi uygulamasının ardından enjeksiyon yapılan bölgede hafif bir baskı ya da uyuşukluk hissinin meydana gelmesi söz konusu olabilir. İşlemin ardından bazı kişilerde geçici bir süre hassasiyet veya his kaybı meydana gelebilir. Hassasiyet durumu, sıcak ve soğuk gıdalara karşı oluşabilir ve genellikle kısa süreli olur. Tedavinin ardından birkaç gün içerisinde, azalarak tümüyle geçer.
Her bireyin de ağrı eşiği farklı olabilir. Ağrı tolerans ve deneyimi kişiden kişiye farklılık gösterir. Diş dolgusu, uygulama ve sonrasındaki süreç için ağrılı bir işlem olarak kabul edilmese de bazı kişiler kendi hassasiyetlerinin sonucu olarak ağrı hissedebilir. Özellikle, toleransı düşük olan hastalar, işlem sonrasında minimal bir ağrı hissedebilir. Ancak, çoğu hastanın tolere edebileceği minimum bir ağrının söz konusu olduğu söylenebilir. Eğer, ağrı düzeyi yüksekse diş hekiminiz tarafından önerilen ağrı kesici ilaçların kullanımından faydalanabilirsiniz.
Diş Dolgusu Ne Kadar Dayanır?
Diş dolgusu dayanma süresi, kullanılan dolgunun malzemesine, uygulamanın kalitesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Ayrıca, dişin konumu ve kişinin ağız hijyenin gösterdiği özen de diş dolgusunun dayanıklılık süresi üzerinde etkili olan faktörlerdir. Her birey dolgudan farklı sürelerde verim alabilir. Bu sebeple, diş dolgusunun dayanma süresi hakkında net bir şey söylemek mümkün değildir. Kimi hastalarda yıllarca dayanabileceği gibi kimi hastalarda da bu süre daha kısa olabilir.
Kompozit dolguların dayanma süresi genellikle 5 ila 10 yıl arasında değişir. Bu süre, dolgunun konumu, çiğneme fonksiyonları, sert gıdaların tüketimi ve ağız bakımına bağlı olarak farklılık gösterir. Porselen dolgular ise, 10 yıldan uzun bir süre kullanılabilir. Bir diğer dolgu malzemesi olan amalgam, en dayanıklı dolgu malzemesi olabilir. Farklı metallerin alaşım haline getirilmesi ile derin boşluklara uygulanır. Amalgam dolgu, 10 ila 15 yıl arasında değişen kullanım süreleriyle tercih edilir.
Diş dolgusu malzemeleri, zamanla aşınabilir, çatlayabilir ya da çevresinde gelişen yeni çürükler sebebiyle zarar görebilir. Kullanım süresini uzatmak için düzenli diş hekimi kontrollerinin yapılması, ağız bakımının gerçekleştirilmesi gerekir. Düzenli kontroller sayesinde gerekli durumlarda bakım ve yenileme işlemleri yapılabilir. Diş dolgusu her ne kadar uzun süreli kullanım ömrü sunsa da korumanın sağlanabilmesi için diş fırçalama, diş ipi kullanımı, ağız hijyen ve bakım rutinlerinin düzenli olarak yapılması önemlidir.